10 Kasım 2012 Cumartesi

Şansım olsunnn kahve makinesi benim olsun;)

Selamlar Sevgili İzleyicilerim :)
Bir görünüp bir kayboluyorum. "Neden oluyor bilmiyorum!" desem yalan olur aslında. Makul bir sebebim var.  Dinlenceye çekildim. Sabah erkenden eşimi işine yolcu ediyorum. Sonra iş güç biraz, hemen ardından oturuyorum pc başına... O haber senin bu blog benim nasıl öğlen oluyor anlamıyorum. Ezanı dinliyorum bir güzel. Vakitleri ezanla ayırt ediyorum ve bu beni hayli rahatlatıyor. Bazen güzel bir kahvaltı hazırlıyorum en afillisinden. Şöyle biraz şımartıyorum kendimi. Çok zaman da yalnız olduğumu hatırlayıp ayak üstü geçiştiriyorum. Hatta bazen yalnızlıktan ağlıyorum da diyebilirim :(. Canım evde olmayınca bendeki tüm enerji bitik durumda oluyor. "Alışırsın buna da..." diyorlar ama... Ben onsuzluğa alışmak istiyor muyum hiç sormuyorlar ;).Ama bugünü sorarsanız, buradaki postta da bahsettiğim gibi, harika başladım. Çok şükür...
Bir de çekiliş heyecanı olunca...
Değmeyin keyfime...

Blogu ilk açtığımda yalanı yok, korkuyordum neler olur diye... 
Ama okunuyor olmak beni heyecanlandırmaya başladı ve elimden geldiğince güncel tutmaya çalıştım buraları. Yeri geldi fire verdim ama olsun dedim. Vazgeçme ve yaz ! 
Bi sürü şey var aklımda biriken şimdilerde. Sırası geldikçe buradaki yerlerini alacak onlar da inşallah :)
Gelelim benimde heyecanla beklediğim o güne...
Çekiliş haberimi buradaki yazımla duyurmuştum. Bugün eşimi ziyarete gittiğimde, pcde sık kullanılanlara eklediği KimdikiBuDeli'yi açayım deyip tıkladım bloguma... Bir de ne göreyim ! 
Misafirlerim olmuş SEKSENBEŞ... Sevindim sevindim şükrettim. 
DUA VE ÜMİT NE GÜZEL ŞEY DEYİP BİR DAHA HAMDETTİM. 
Ne güzel bir hismiş blogda çekiliş yapacağı günü beklemek. Ya da ben miyim tüm bunları en abartılı halde yaşayan :)?
Şimdi zaman, verilen sözü yerine getirme zamanı. Ben yapacağım çekilişin sinyalini burada verdiğimde aklımda şekillenmiş bir hediye yoktu aslında. Bloggerlar düşünmenin ötesine geçebiliyor bazen :). Herkese hitap edecek ne olabilir diye düşünülüyor. Ve ben uzun düşünceler ve istişareler sonucu kendi çekiliş hediyemi toparladım. Umarım sizler de seversiniz.
Fotoğrafı güneş girmeyen evimin hangi köşesinde çekeyim diye çırpınırken en uygun ortam, hediyeyle de konsept mutfak oldu :). Işık istediğim kadar olmasa da sonuçtan memnunum. Nikonum sağolsun.
Çekiliş hediyesinin içeriğiyse şöyle;
Arzum Mırra Kahve Makinesi,
English Home Cupcake Not Defteri,
English Home Bonbon Kokulu Kese
Venessa Collection Ebru Bardak Altlığı
Ve tabiki sürprizler..
:)
Bardak altlığının modeli sürpriz olsun.
Paketi çok hoş oldu, kıyamadım açmaya...
Umarım beğenirsiniz hediyeleri.
***
Gelelim herkesin beklediği noktaya.
Ne yapmak gerekiyor bu çekilişe katılmak için?
Şöyle ki;
İlk şartım: Blogumu izlemeye almanız. Hangi isimle izlediğinizi bu yazıma yorum olarak bırakmanız.
İkinci şartım: Çekilişi, ait olduğu herhangi bir fotoğrafla birlikte blogunuzda duyurmanız ve duyuru linkini -e-mail adresinizle birlikte- bu yazıma yorum bırakmanız.
Blogunuz yoksa; facebook ya da twitter'da çekiliş haberimi paylaşmanız ve paylaşım linkini -e-mail adresinizle birlikte- bu yazıma yorum bırakmanız.
Son gün 30 Kasım.
Benim önceliğim bunlar. İzlemek, paylaşmak ve yorumlamak...
Aslında bloggerların alışık olduğu bir üçleme...
Ama adaletsiz olmaktan kaçındığım için, şartları tek tek kontrol edeceğimi belirtmek isterim.
Bu yüzden izlemeye almadan yorum yapmak, yorumlara izleyici adını eklememek, e-mail adresinizi yazmamak, blogunuzda haberi fotoğrafıyla duyurmamak gibi durumlarda çekiliş hakkı kazanamayacağınızı üzülerek belirtmeliyim.
Ama böyle şeyler olmayacaktır inşallah.
Bu arada ilk çekilişim olduğu için deneyimli bloggerların da desteği ve önerileri ben mutlu edecektir.
Ancak üzülerek söylemek istediğim bir husus var.
Yurt dışına gönderim yapamıyorum.
Anlayışınızı bekliyorum...
Bakalım neler olacak ve ilk hediyelerim sahibince nasıl karşılanacak...
***
Nedir bu seksenbeşin ısrarı derseniz de, bu dünyada Rabbimin bana verdiği, öteki dünyada da onunla cennette olmak istediğim, en kıymetli dostuma ait bir deyim aslında. Bloguma da bu yazımla konuk olmuştu...
"Seksenbeş gündür seni bekliyorum.
 Ben sana seksenbeş kere söyledim!
 Ne oluyo yine seksenbeş kişi toplanmışsınız burda !"
 gibi...
 Ve daha niceleri :).
Yüzümü güldürdü yine...
Herkese kocaman sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder